top of page

ÇOCUK VE EKRAN

Güncelleme tarihi: 3 Nis 2023

Günümüz çağında teknolojik gelişmelerle birlikte “ekranlar” artık hayatımızda önemli bir yer ediniyor. Televizyon ile birlikte hayatımıza giren ekranların, şimdi hemen hemen her yerde ve farklı versiyonlar halinde hayatımıza dahil olduğunu görüyoruz; akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve daha niceleri gibi…

Ekrana bağlı medya kullanımı ise, günümüz çocuklarında sıklıkla karşılaşılan ve gün geçtikçe de artmakta olan bir durum haline gelmekte. Bu durumun ise, çocuklar üzerinde hem bilişsel hem de davranışsal olarak bazı olumsuz etkilere sahip olduğu araştırmalar sonucunda ortaya konulmuştur.

Amerikan Pediatri Akademisi’nin yaptığı güncel bir araştırmaya göre çocukların ekrana uzun süre maruz kalmasının çocukların beyin gelişimleri üzerinde olumsuz etkileri bulunmakta.

Okul öncesi dönemde, sağlıklı gelişim gösteren 47 çocukla yapılan araştırmada, önerilen sürenin üzerinde ekran kullanan çocukların beynindeki beyaz cevher (madde) yoğunluğunun azaldığı ortaya konmuştur. Beyindeki beyaz madde yoğunluğunun azalması çocukta dil ve okuryazarlık becerilerinin gelişimiyle ilgili aksaklıklarla ilişkilendirilebilmektedir. Beynin hızla gelişmekte olduğu okul öncesi dönemde, çocukların ekrana uzun süre maruz kalması uzun vadede nöro gelişimsel sorunlar görülmesiyle ilişkili olabilecek bir risk faktörüdür.

Kanada'da yapılan bir diğer araştırmaya göre ise, 1-3 yaş arası çocukların uzun süre ekrana maruz kalmalarının dil ve sosyalleşme becerilerinin gelişimini geciktirebileceği sonucuna vardı. Son yıllarda ekrana uzun süre maruz kalma nedeni ile fiziksel bir problem olmamasına karşın çocuklarda dil gelişim gecikmeleri yaşanması da bunu doğrular niteliktedir.

Diğer yandan, izlenen videolar, oynanan oyunlar farkında olunmasa da çocukların şiddete eğilimini artırabilmektedir. Çocuğun şiddete eğilimi artmasa bile fazlaca şahit oldukları şiddet içerikli görseller sebebiyle çocuklar şiddeti normalleştirmekte ve duyarsızlaşmaktadırlar.

Okul öncesi çocuklar gerçek ve kurguyu henüz ayırt edemezler. Hayal ürünü durumları sanki gerçekmiş gibi algılayabilirler, veya izleyip şahit oldukları kötü olayların kendileri ve ailelerinin de başına geleceğine inanıp korkabilirler. Geceleri bu nedenle kabuslar görebilir ya da karanlık korkusu gibi çeşitli korkular geliştirebilirler.

Çocuklar Dijital Dünya ile Ne Zaman Tanışmalı?

Çocukların gelişim dönemlerine uygun olarak yönlendirilmeleri ekran konusunda da önemlidir. Ekranla çok küçük yaştan itibaren tanışan ve uzun süre vakit geçiren çocuklarda ilerleyen dönemlerde ekran bağımlılığı oluşma ihtimali daha yüksektir.
Bu nedenle, Fransız Psikiyatrist Serge Tisseron’un geliştirdiği 3-6-9-12 kuralı, ebeveynlere rehber olabilir.
Peki nedir 3-6-9-12 kuralı?
3 yaş öncesinde çocuk ekrana maruz kalmamalı,
6 yaşa kadar çocuğun kendine ait bir oyun konsolu/elektronik cihazı olmamalı,
9 – 12 yaşları arasında çocuklar internete girerken ebeveynleri kontrol etmeli,
12 yaşından önce ise çocuk sosyal medya hesabı kullanmamalıdır.

Ailelere Bazı Öneriler

Çocukların odalarında televizyon ve internet bağlantılı cihazların bulunmamasına dikkat edilmeli.

Ebeveyn, çocuğun televizyon & internette izlediği programlar ve videoları takip etmeli oynadığı oyunlara göz atmalıdır ancak bu durum çocuktan gizli bir şekilde yapılmamalıdır. Çocuğa neden bu kontrolün yapıldığı açıklanarak kontrolün gerekli olduğu vurgulanmalıdır.

Televizyon ve internet için çocuk filtresi kullanılmalıdır.

Eğer çocuk ekrana maruz kalıyorsa, ekran kullanımının mümkün olduğunca ebeveyn eşliğinde kullanılması aynı zamanda ebeveynin çocuk ile izlenen içerik hakkında konuşması faydalı olacaktır. Ebeveynin çocuğun yaşına ve gelişim dönemine uygun yorumlar yapması; hem çocuğun bilgisini artırır, hem de onun anlam veremediği olayları yanlış algılamasını ve işlemlemesini engeller.

Özellikle küçük çocuklarla oyun esnasında arka planda televizyonun açık durumda olması hem oyunu hem de konsantrasyonun bozulmasına, dikkat odağının dağılmasına sebebiyet verir, bu nedenle mümkün olduğunca bu durumdan kaçınılmalıdır.

Ekran kullanımı ödül veya ceza amacı ile kullanılmamalıdır. Çocuğu ekran kullanımı ile tehdit etme durumunda ekran çocuk için daha cazip hale gelecektir. Bunun yerine çocuğa farklı etkinlikler ve aktiviteler sunularak keyif almasını sağlanabilir. Örneğin, çocuğa kağıt kalem sunarak birlikte resim yapmayı veya dışarıda top oynamayı, parka gitmeyi teklif ederek, dikkatini başka yöne çekebilirsiniz. Tiyatro, kitap, müzik, arkadaş beraberliği gibi çocuğu farklı etkinliklere yönlendirerek doğal biçimde ekran birlikteliği sınırlanabilir. Farklı etkinliklerle zengin uyarım sağlandığında ve alternatifler sağlandığında çocukların ekranı seçme eğilimi de buna bağlı olarak azalacaktır.

Anne-baba, zaman zaman ekran ile ilgili çocuğa sınır koymakta güçlük yaşayabilir ve direnç ile karşılaşabilir. Belirlenen süreden daha uzun süre ekran başında olmak isteyen çocuğun bu isteği engellendiğinde; çocuk ağlayarak, evin kurallarına uyumsuz davranarak, bağırarak, öfke ve öfke nöbeti yaşayarak ya da oyuncaklarına ve çevreye zarar vererek ailesine bu yolla tepki gösterebilir. Bu noktada sınır koyarken şefkatli olmak direnci kırmak için yardımcı olur. Sınır koyarken beklentiler çocuğa net olarak ifade edilmeli ve ben dili kullanılmalıdır. Çocuk kurallara uyduğunda takdir etmek ya da güzel bir sözle veya sarılma ile ödüllendirmek sınır koyarken ebeveynin işini kolaylaştırabilir.

Ebeveynden beklenen, yasak koymaktan ziyade çocuğa olumlu rol model olmaktır. Anne-baba sürekli ekran başındayken çocuğun kendi kendine zaman geçirmesini beklemek çok da gerçekçi bir beklenti değildir.

Çeşitli ve yaşa uygun kutu oyunları, kitap okuma saatleri, sohbet saati veya ortak sorumluluklar verme ekran süresini kontrol altında tutmak için etkili yöntemlerdendir.

Uyumadan en az bir saat önce evdeki bütün teknolojik cihazların kapatılması ve ev içinde ki ortak zaman ve paylaşımların artırılması ekran süresinin kısıtlanmasında etkilidir.

Çocuğun yetenek ve ilgi alanlarını keşfedip en az bir tane sosyal aktiviteye yönlendirilmek ekran tercihi eğilimini azaltabilir.

Ekran bağımlısı olan çocuklar, olmayanlara göre çok daha fazla ve çabuk sıkılırlar. Çocuğunuz sıkılmaktan sürekli şikayet edebilir ancak bu noktada kuralları esnetmemek, sınırları koruyabilmek ve kararlı kalabilmek önemlidir.

Sevgili ebeveynler;
ekran çocuğu sakinleştirmek, neşelendirmek ya da siz iş yaparken çocuğu oyalamak için değildir lütfen ekranları bu işlevle kullanmayın.. Onu en çok neşelendiren ve mutlu eden sizinle zaman geçirmektir lütfen bunu unutmayın. Sevgiler :)

Beyza Nur KAHRAMAN
Psikolog

Comments


bottom of page